13 Aralık 2009 Pazar

Yozgat’ın parmak çöreği, Kayseri’nin pastırması ile Erzincan’ın tulum peynirini bir araya getiriyor

Yozgat’ta sabah namazından çıkan cemaat ve dükkânlarını açmaya hazırlanan esnafın kahvaltıda mutlaka bulundurmak istedikleri sıcacık “parmak çörek”, Kayseri’nin pastırması ve Erzincan’ın tulum peyniriyle birlikte yeniyor.

Her ilin kendine özgü bir damak tadı var. İç Anadolu'nun Bozok Yaylası Yozgat da birbirinden farklı lezzetleri bünyesinde bulunduran şehirlerimizden birisi.

Testi kebabı ile de bilinen Yozgat’ta, yöreye ait meşhur bir yiyecek daha var: Parmak çörek. Geçmişi asırlar öncesine dayanan parmak çörek, un, tuz, su ve yöreye ait ekşi mayadan yapılıyor. En önemli özelliği taş fırında odun ateşiyle pişirilmesi ve hiçbir katkı maddesi içermemesi. Kahvaltıda baş köşeyi alan parmak çörek, Yozgatlılara göre, testi kebabından daha ünlü olacağa benziyor. İlginç olan bir şey daha var: Bu çörek daha çok Kayseri’nin pastırması, Erzincan’ın tulum peyniriyle yeniyor.

Çörekler gece saat 3’te fırına veriliyor

Bekir Kırdemir, Yozgat’ta parmak çöreğini yapan ender ustalardan birisi. Çeyrek asırdan beri çörek yapıyor. Parmak çöreğinde üçüncü kuşağı temsil eden Kırdemir, bir gün öncesinden hazırlanan hamuru gece saat 3’te fırına atmaya başlıyor. Dinlenen hamur, 200-230 derecede taş fırında az ateşte pişirilmeye bırakılıyor. Özellikle sabah namazından çıkan cemaat ve dükkânlarını açmaya hazırlanan esnaf, kahvaltıda sıcacık parmak çörekleri afiyetle yemek için, fırının önünde sabırsızlıkla bekliyor.

Kışın 2, yazın 5 bin çörek üretiyor

Bekir usta, parmak çöreğin geçmişinin asırlık olduğunu ifade ediyor. Kışın 2 bin olan çörek üretimi, yazın düğünlerden ve gurbetçilerin gelmesinden dolayı 5 bini buluyormuş. Usta, başka yerlerde yaşayan hemşehrilere götürülecek en güzel hediyenin “parmak çörek” olduğunu vurguluyor ve “Yozgat dışına gidecek biri, akrabalarına, eşine dostuna bu parmak çöreklerden almayı ihmal etmez” diyor.

Parmak çöreğinin ustası kalmıyor

Bekir Usta’nın sıkıntısı ise, dedesinden babasına, ondan da kendisine intikal eden bu işi çocuklarına öğretememek. Bekir ustanın üç erkek çocuğu var. 20 ve 17 yaşlarındaki çocukları, uykularından fedakârlık yapamadıkları için bu işten uzak kalmışlar. Ustanın son umudu 5 yaşındaki oğlu Burak’ta.

Akrabalara sofra hediyesi

Yozgat Belediye Meclisi üyesi de olan 55 yaşındaki Mehmet Yeniay ise, parmak çöreğin çocukluğundan beri vazgeçemediği bir lezzet olduğunu söylüyor ve, “Evde, kahvaltıda parmak çörek olmadığında eksiklik hissediyoruz” diyor. Kurban Bayramı’nda Ankara’ya akrabalarının yanına giderken 50 parmak çörek götürdüğünü ve bunların 1 gün içinde tükendiğini ifade eden Yeniay, Mersin’deki arkadaşlarının yanına giderken de her seferinde parmak çöreği siparişi aldığını belirtiyor.

Parmak çörek olmadan kahvaltı yapmıyorlar

Çaycılık yapan Salih Er de, parmak çöreğin Yozgat’ta bir kültür haline dönüştüğünü ifade ediyor. Er, “Özellikle Aynalı ve Hocalar gibi kahvelerde de sabah namazından çıkan cemaat ile esnaf, parmak çörek olmadan kahvaltılarını yapmıyorlar” diyor.

(Mevlüt Karabulut – Zaman Gazetesi)

Hiç yorum yok: