27 Aralık 2009 Pazar

Kültür Merkezi’nde muhteşem gece

Yozgat Valiliği’nin himayesinde geleneksel hâle getirilen ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Nida Tüfekçi Altın Bağlama Kültür Sanat Ödülleri Töreni’nde, Türk Halk Müziği’ne ve Türk folkloruna hizmet eden sanatçılar ve programcılara ödülleri verildi.

Törende, İcra dalında Mükerrem Kemertaş, Hale Gür ve Erdal Erzincan’a, Araştırma-İnceleme dalında ise Mehmet Özbek ve Seyit Burhanettin Kapusuzoğlu’ya ödülleri takdim edildi.

Onur ödülü Adnan Ataman’a, Jüri Özel Ödülü de Mehmet Erenler’e verildi. Televizyon Programcılığı dalında İrfan Gürdal, Radyo Programcılığı dalında da Nilgün Parlak ödüllendirildi. Murat Toraman ve Adile Karatepe ise Teşvik Ödülleri’ne lâyık görüldüler.

Ödül töreninin sonunda, Yozgat Belediyesi Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Korosu ve solistleri, icra ettikleri konserle dinleyicilere türkü ziyafeti verdiler.

25 Aralık 2009 Cuma

105 yaşındaki Emine nine TRT 1’e konuk oldu

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Devecipınar Beldesi’nde yaşayan ve torununun torununu evlendiren 105 yaşındaki Emine Özbek, 70 yaşındaki oğlu Adem Özbek ile birlikte TRT-1’de canlı olarak yayınlanan “Esra Ceyhan’la Hayat” programına konuk oldu.

24 Aralık 2009 Perşembe

Yozgat, hafta sonu sanatçıları misafir edecek

Nida Tüfekçi Altın Bağlama Kültür Sanat Ödülleri, hafta sonu düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.

Ödül töreni için Mehmet Özbek, Gamze Tüfekçi, Hale Gür, Erdal Erzincanlı, Nilgün Parlak, Murat Toraman, Adile Karatepe ve Zafer Gündoğdu Yozgat’a gelecek.

13 Aralık 2009 Pazar

Yozgat’ın parmak çöreği, Kayseri’nin pastırması ile Erzincan’ın tulum peynirini bir araya getiriyor

Yozgat’ta sabah namazından çıkan cemaat ve dükkânlarını açmaya hazırlanan esnafın kahvaltıda mutlaka bulundurmak istedikleri sıcacık “parmak çörek”, Kayseri’nin pastırması ve Erzincan’ın tulum peyniriyle birlikte yeniyor.

29 Kasım 2009 Pazar

Meslekî eğitim gören genç mucitlerden
elektrikli testi kebabı pişirme aparatı

Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından, meslekî ve teknik eğitim okulları ile kurumları arasında düzenlenen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Proje Tabanlı Beceri Yarışması”, genç mucitlerin birbirinden ilginç icatlarını ortaya çıkarıyor.

Bu icatlardan birisi de, Yozgat Valiliği’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Yozgat Meslekî Eğitim Merkezi’nin “Elektrikli testi kebabı pişirme aparatı” projesi. Merkezin bu projesi, 2008-2009 “Proje Tabanlı Beceri Yarışması”nın Ankara Bölge Yarışması’nda “Üretim Ve Mühendislik Teknolojisi-2” alanında mansiyon ödülü almış.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Büyük şair Yahya Kemal, Atatürk’ün tavsiyesi ile 1934’te 4. Dönem Yozgat Milletvekili olmuştu

Türk Dünyası’nın en büyük şair ve yazarlarından birisi olan Yahya Kemal Beyatlı, Atatürk’ün tavsiyesi ile 1934’te 4. Dönem Yozgat Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmişti. Yahya Kemal, bu münasebetle Atatürk’e bir teşekkür telgrafı çekmiş, Atatürk de, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak vasıtasıyla Yahya Kemal’e cevabî bir telgraf göndermişti.

1 Kasım 1958’de aramızdan ayrılan büyük şair Yahya Kemal’in hatırası, vefatının yıldönümünde Yozgatlılar tarafından hatırlanmayı bekliyor.

Bozok Üniversitesi “Aşıklar Şöleni” düzenliyor

Yozgat Bozok Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, “Aşıklar Şöleni” düzenliyor.

Bozok Üniversitesi Rektörlüğü’nden verilen bilgiye göre, “Aşıklar Şöleni”, bu gün saat 14.00’te Erdoğan Akdağ Kampusu Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Nikâh resimleriyle zamanda yolculuk

Yozgat-Sorgun Belediyesi, 1939-1987 yılları arasında nikâhları kıyılan çiftlerin belediye kayıtlarındaki vesikalık fotoğraflarını internet sitesinde yayınlıyor. Resimlerin altında, çiftlerin isimleri ve nikâh tarihleri de yer alıyor.

19 Eylül 2009 Cumartesi

Yozgat yeniden ilim irfan yuvası olabilir

İslâm Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Yozgat’ın geçmişte ilim irfan yuvası olduğunu hatırlatarak, Bozok Üniversitesi sayesinde Yozgat’ın tekrar tarihteki konumuna gelebileceğini söyledi.

Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer’in daveti üzerine dün baba ocağı Yozgat’a gelen İKT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Yozgat Valisi Amir Çiçek’i makamında ziyaret etti. Dedesi Hacı Aziz Efendi’nin yaşadığı tarihî konağı ve Çapanoğlu Büyük Camisi’ni de ziyaret eden Prof. İhsanoğlu, tarihî konağı yeniden yaptırmak ve Yozgat’ın kültür hayatına hediye etmek istediğini söyledi.

18 Eylül 2009 Cuma

Yozgat esir kampı Hollywood filmi oluyor

Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu’da Türklere karşı savaşan Teğmen Elias Henry Jones’un Yozgat’taki esir kampından kaçış hikâyesinin anlatıldığı “The Road to Endor” adlı roman sinemaya uyarlanacak. 2012 yılında tamamlanması planlanan bu Hollywood filminde Yozgat’ın ve Yozgatlıların beyaz perdeye ne şekilde yansıtılacağı ise henüz bilinmiyor.

8 Eylül 2009 Salı

Gazetelerinde fotoğrafı olmayan şehir...

Sürur Öztürk

Bu şehir, gazetelerinde, internet sitelerinde “fotoğrafı olmayan şehir…”

Yozgat İl Kültür Müdürlüğü, pekâlâ özel bir çalışma yaparak, sanat kaygısı da taşıyan profesyonel bir fotoğrafçıya güncel Yozgat fotoğrafları çektirebilir… Yozgat Valiliği, kültürel bir hassasiyet gösterip, şehrin folklorik dokusunu internete taşıyabilir…

Biliyoruz ki, acıları, sevinçleri, hayalleri ve umutlarıyla yaşayan bir şehir var orada… Var olmasına var da, nerede?.. Neredesin Yozgat, nerede?...

“Memmed’in dedesi aynen Atatürk’e benziyor”

Gız saçların, Dolambaç ve Nahninni adlı eserleri TRT repertuvarına alınmış olan Akdağmadeni doğumlu bağlama ustası ve emekli öğretmen Siyami Taştan, öğretmenlik yıllarına dair ilginç bir hatırasını anlatıyor.

Siyami Taştan’ın akdagmadenim.com’da yayınlanan röportajında anlattığı öğretmenlik hatırası şöyle:

13 Ağustos 2009 Perşembe

Sayar, Yozgatlı gazetecilerin yazdıklarını söyledi

Sürur Öztürk

Yozgatlı hikâye ve roman yazarı, şair, ressam ve gazeteci Abbas Sayar’ın vefatının 10’uncu yıldönümü münasebetiyle, dün Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu’nda bir panel düzenlendi.

Yozgat Valiliği’nin düzenlediği panelin konuşmacılarından birisi, Abbas Sayar’ın oğlu Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar’dı. Prof. Sayar, konuşmasında Yozgat’a yönelik birtakım eleştirilerde bulundu.

Tarihî Roma Hamamı kalıntısı, cami avlusunda

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde yayınlanan “Yöre Haber” gazetesi, tarihî Roma Hamamı’na ait olduğunu ileri sürdüğü bir kalıntının, Tomarca Köyü’ndeki caminin avlusunda durduğunu yazdı.

“Tarih, Tomarca Höyüğü Köy Camiinde Çıktı” başlıklı bir paragraflık fotoğraflı haberde, Yozgat Valisi Amir Çiçek’in Tomarca Höyüğü Köyü’ne yaptığı ziyaret sırasında, Roma Hamamı’na ait bir kalıntının cami avlusunda durduğunun Yöre Haber tarafından farkedildiği belirtiliyor. Haberin sonunda, “Yetkililerin dikkatine” uyarısı yer alıyor.

2 Ağustos 2009 Pazar

Hasret...

Mevsim itibariyle bu günlerde insanlar akın akın ya deniz sahillerine gidiyor ya da doğup büyüdükleri anayurdu olan memleketine gezmek, sılayı rahim yapmak için binlerce km. yol katederek geliyorlar. Binbir meşakkatle tatil için...

Gözleri görmüyor hiçbirşeyi, bunca yol katetmelerine rağmen. Yorulmuyorlar, tepelerine inen sıcağa aldırış da etmiyorlar. Yeter ki; menziline ulaşsın kazasız belâsız...

Uzun yıllar olmuş ayrılalı memleketlerinden. Kimisi bağ beklediği, kimisi koyun otlattığı, kimisi de kırda bayırda dolaştığı günleri hatırlıyor olmalı. Kır bekçiliği yapmış, ekin ekmiş, ekin biçmiş, sap saman sürmüş, hayvan otlatmış, kurt görmüş, kuş görmüş... O günlerin özlemini gideriyor bu günlerde.

Yozgat’ın Testi Kebabı’nı yediniz mi?

Türkiye'nin orta yerinde, Karadeniz'i Akdeniz'e, Doğu Anadolu'yu Batı bölgelerine bağlayan yolların kesiştiği noktada, Çamlık Millî Parkı'nın eteklerinde kurulu Yozgat'a yolu düşenler, yöreye özgü tescilli “Testi Kebabı”nı tadabilir.

Yıllarını lokanta işletmeciliğine veren isimlerden Kebap 66'nın sahibi Cahit Seçkin, testi kebabının tadına varıp bu lezzeti yeniden tatmak isteyenlerden sipariş aldıklarını, bu siparişlerin Ankara'dan Erzurum'a kadar uzandığını söylüyor.

Her iki kebabın da kendine özgü malzemesi ve hazırlanış biçimi var. Her usta bu lezzeti yakalamayı başaramayabilir. Kebapları uzak mesafelerden sipariş edenler, ısıtıp yeme imkânına sahipler.

Yozgat'ın tescilli damak tadı Testi Kebabı, adından da anlaşılacağı gibi, hazırlanan malzemeler su testisi içerisine doldurularak, pişirilip, servis ediliyor. Yöreye özgü tandır kebabı ise kuzu etinden yapılıyor.

Bir gün önceden taze kesilmiş koyun, kuzunun kaburga bölgesinden alınan et, terbiye edilip dinlendirildikten sonra, kor ateşte demirlere takılarak pişiriliyor.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Yozgat’ın meşhur Testi Kebabı Adana’da

Adana’da çeşitli yörelere ait yemekleri müsterilerine sunan “Mevlevî Sofrası” isimli lokanta, Yozgat mutfak kültürünün en meşhur kebaplarından “Testi Kebabı”nı da hazırlıyor. Lokantanın sahibi Eren Durmuş Eren, değişik yörelerin damak tadını bir araya getirerek, Adana Kebabı’na rakip olduğunu söyledi.

Erzurum’un Cağ, Yozgat’ın Testi ve Konya’nın da Fırın Kebabı’nı Adana’ya getirdiğini belirten Eren, “Sadece yemekleri değil ustalarını da Adana’ya getirdim. Farklı lezzet arayanların uğrak yeri hâline geldik” dedi.

Adana’da, şehrin sembolü hâline gelen kebabaptan günde yaklaşık 10 bin şiş tüketiliyor. Lokantaların yaklaşık yüzde 90’ının kebapçılardan oluştuğu Adana’da, farklı yörelere özgü yemek yapan iş yerlerinin sayısı da artıyor. Artık, Yozgat’ın Testi, Erzurum’un Cağ, Konya’nın Fırın Kebabı’nı da Adana’da görmek mümkün.

Adana’da kebaba alternatif olarak açılan işyerleri büyük ilgi görüyor. Özellikle şehirde kebap, kuşbaşı ve tavuktan başka lezzetler tatmak isteyenler, yöresel yemeklerin yer aldığı lokantaları tercih ediyor.

Yozgat, Konya ve Erzurum yemek kültürünü Adanalılarla buluşturan Mevlevî Sofrası’nın sahibi Eren Durmuş Eren, işyerini açmadan bir yıl önce ön araştırma çalışması yaptığını belirterek, işyerinin yerinin yanı sıra hangi tatlarda hizmet vereceğini uzun süre düşündüğünü söyledi. Konya’ya yaptığı bir gezi sırasında, Mevlevî Sofrası’nı açmayı düşündüğünü anlatan Eren, kâr-zarardan çok vatandaşlara farklı lezzetler sunmayı amaçladığını belirtti.

Kebabın Adanalılar için vazgeçilmez bir damak tadı olduğunu söyleyen Eren, “Ancak bunun değişebileceğini düşündüm. Artık insanlar kebap yerine farklı lezzetler arıyor. Bunu göz önüne alarak açtığım işletmede farklı yemek kültürünü Adanalılarla buluşturdum. Adana kebabına rakibiz” dedi.

Bir yıl öncesine kadar halı sektöründe faaliyet gösterdiğini belirten Eren, “Erzurum’un Cağ, Yozgat’ın Testi ve Konya’nın da Fırın Kebabı’nı Adana’ya getirdim. Bunların yanı sıra, bıçakarası ve Mevlâna yemeklerini de müşterilerimle buluşturdum. Sadece yemekleri değil ustalarını da Adana’ya getirdim. Farklı lezzet arayanların uğrak yeri hâline geldik” diye konuştu.

Adana’da günde yaklaşık 10 bin kebap satıldığına dikkat çeken Eren, kentte bir şube daha açmayı planladıklarını kaydetti. Durmuş Eren, Adanalıların artık farklı lezzetler için Konya’ya, Yozgat’a ve Erzurum’a gitmelerine gerek kalmadığını söyledi.

(Kaynak: Cihan Haber Ajansı)

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Çekerekli Ali Yılmaz'ın evi müze gibi

Yozgat'ın Çekerek ilçesinde yaşayan bir vatandaş, muhafaza ettiği folklorik eşyalarla evini adeta müzeye çevirdi.

Çekerek ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Ali Yılmaz, eskiden kullanılan tarım aletleri ve eşyaları, Bahçelievler Mahallesi'ndeki tek katlı evinin bahçesinde sergilemeye başladı.

Çekerek yöresinde kullanılan tarım aletleri başta olmak üzere 60'a yakın antik eşyayı evinde sergilediğini belirten Ali Yılmaz, “Eskiden beri bu antik eşyalara merakım vardı. Bu sebeple, elime geçen eşyaları saklıyordum. Şimdi bunları evimde sergilemeye başladım. Eskiden kullanılan kağnının tamiratını yaparak evin bahçesine yerleştirdim. Diğer eşyalardan, tahta yayık, gramafon, dolma tüfek, heybe ve tarım aletlerini ise evin bir bölümünde sergiliyorum” dedi. Bunun tamamen gönül işi olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

“Bazen bahçeye oturup bu eşyaları görünce hatıralarım canlanıyor, çocukluğumu hatırlıyorum. Bahçede sergilenen bu eşyaları merak edip gelen vatandaşlar var. Benim yaşımda olan insanlarında benim gibi hatıraları canlanırken, çocuklar ve gençler ise eskiden kullanılan aletleri görüyor ve bugünkü kullanılan eşyalarla karşılaştırıyor. Kendi oluşturduğum müze herkese açıktır, isteyen vatandaşlar gelip gezebilir.”

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Sorgun, Gurbetçiler Şöleni’ne hazırlanıyor

Yozgat’ta düzenlenen Sürmeli Festivali’nin ardından, Sorgun ilçesi de Gurbetçiler Şöleni’ne, hazırlanıyor.

Yozgat’ın en büyük ilçesi olan Sorgun, geleneksel hâle getirilen “Gurbetçiler Şöleni”nin ikincisine hazırlanıyor. Yozgat Belediyesi tarafından düzenlenen şölen, bu yıl 7 Ağustos Cuma günü saat 20.00’de Belediye Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Şölene, sanatçı İzzet Yıldızhan ile Yudum da katılacak.

(YM)

Yozgat Müzesi artık bedava

Kültür ve Turizm Bakanlığı, ziyaretçi sayıları düşük olan müze ve ören yerlerine halkın ve yabancı turistlerin ilgisini artırmak amacıyla, 45 ildeki 83 müze ve ören yerine bu günden itibaren ücretsiz giriş uygulaması başlatıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı tarafından yayınlanan listede, Yozgat Arkeoloji ve Etnografya Müzesi de yer alıyor.

Tarihî, arkeolojik ve kültürel değerleri tanıtmak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla başlatılan uygulamanın, müze ziyaretlerini artırması bekleniyor.

(Kaynak: samanyoluhaber.com)

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Erdoğan Akdağ’ın hayırseverliği ödüllendirildi

Yozgat'ın hayırsever işadamlarından Erdoğan Akdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından verilen “Üstün Hizmet Ödülü”ne lâyık bulundu.

TBMM'nin geleneksel “Onur” ve “Üstün Hizmet” ödülleri bu yıl da sahiplerini buldu.

Bu yıl TBMM Onur Ödülü tarihçi yazar Prof. Dr. Kemal Karpat'a verilirken, sivil toplum kuruluşları ve şahıslara da toplam 68 Üstün Hizmet Ödülü lâyık görüldü.

Yozgatlı hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ da, TBMM Üstün Hizmet Ödülü'ne lâyık bulundu.

Erdoğan Akdağ, TBMM’de bu gün düzenlenen törende, ödülünü Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın elinden aldı.

Köksal Toptan, törende yaptığı konuşmada, bu günkü törenin, değerli hayırseverlerin ve seçkin sivil toplum örgütlerinin toplumsal sorumluluk bilinciyle üstlendikleri rollere devlet ve toplum olarak duyulan saygının ve minnettarlığın ifadesi olduğunu söyledi. Toptan, “Millete hizmeti çok faziletli olarak kabul etmiş bir kültürün evlâtlarıyız. Başkalarının dertleriyle dertlenmek, komşusunu düşünmek, yetimi, aç ve fakiri gözetmek, eğitimi yüce bilmek ve toplumsal ilerlemeye katkı sağlamak gibi hasletler, bizim millet olarak en temel özelliklerimizdir” dedi.

Ödül Törenine, Yozgat Valisi Amir Çiçek ve Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer de katıldı.

10 Temmuz 2009 Cuma

Savran, hem birincilik hem ikincilik ödülünü aldı

Onuncu Yozgat Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında düzenlenen Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’nda birincilik ve ikincilik ödülünü aynı bestekâr kazandı.

Nazire Savran’ın, “Yüreğimde sönmez ateş yakmışsın” isimli eseri birinci, “Gözümün gördüğü o günden beri” isimli eseri de ikinci oldu. Yarışmada üçüncülüğü ise, Suat Yıldırım’ın bestelediği “Şırıl şırıl akar dağ yamacından” adlı eser elde etti.

Yozgat Valiliği ve Yozgat Belediyesi’nin, sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği ve bu yıl onuncusu gerçekleştirilen Uluslar Arası Sürmeli Festivali, ikinci gününde de Yozgat halkına renkli ve keyifli saatler yaşattı.

Festival kapsamında düzenlenen Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’nda finale kalan 10 eser, TRT sanatçıları Turgut Karadeniz, Yeşim Karaibrahimoğlu, Özlem Karaağaçlı, Volkan Gözübüyük ve Seçil Akkutlu tarafından seslendirildi. Yarışma, TRT tarafından canlı olarak yayınlandı.

Yapılan değerlendirme sonucunda, bestesi Nazire Savran’a, güftesi Aşkın Tuna’ya ait olan “Yüreğimde sönmez ateş yakmışsın” isimli eser, birincilik ödülüne lâyık görüldü. Yarışmada ikinciliği elde eden “Gözümün gördüğü o günden beri” isimli eser de bir Nazire Savran bestesi. Şarkının güftesi ise, Fatoş Koçarslan’a ait. Yarışmada üçüncülüğü ise, Suat Yıldırım’ın bestelediği, güftesi Ruşen Işın’a ait olan “Şırıl Şırıl akar dağ yamacından” isimli eser kazandı.

Yarışmanın birincisi 5 bin, ikincisi 4 bin, üçüncüsü de 3 bin TL. ödül almaya hak kazandı.

Yozgat Valisi Amir Çiçek, yarışmada derece alan eserlerin bestekârlarını ve söz yazarlarını birer plaketle taltif etti.

Geceye konuk sanatçı olarak katılan Melihat Gülses’in konseri de büyük beğeniyle izlendi.

Yozgat, ata sporuna kucak açtı

Yozgat Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında sergilenen ata sporu cirit oyunları, heyecan ve coşkuyla izlendi.

Yozgat’ta bu yıl onuncusu düzenlenen Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında, tarihte Türklerin en büyük tören ve sportif oyunu olarak kabul edilen cirit oyunlarına da yer verildi. Sivas Önder Atlı Spor Kulübü tarafından Kent Park’ın karşısındaki arazide sergilenen cirit oyunları heyecan ve coşkuyla izlendi. Kulüp Müdürü Tuncay Çelebi, izleyicilere cirit oyunları hakkında bilgi verdi.

Usta binicilerin çevik hareketlerle sergiledikleri cirit oyunlarını, vatandaşlarla birlikte Yozgat Valisi Amir Çiçek, İl Jandarma Komutanı Albay Engin Ünalan ve Belediye Başkanı Yusuf Başer de izledi.

Havanın sıcak olmasından dolayı atların oyuna çıkmaması sporculara zor anlar yaşatırken, havanın serinlemesiyle birlikte yapılan gösteriler izleyicilerden büyük beğeni topladı.

(Kaynak: yurthaber.com / yozgatgazetesi.com)

Festivalde yaptıkları yemeklerle
çamaşır makinesi, televizyon ve fırın kazandılar

Yozgat Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında, Yozgat Halk Eğitim Merkezi’nin katkılarıyla 3 dalda düzenlenen yemek yarışmasında dereceye giren 3 hanım, ödül olarak çamaşır makinesi, televizyon ve fırın kazandılar.


Yozgat Valiliği ve Yozgat Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl onuncusu gerçekleştirilen Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında bu yıl, Yozgatlı hanımlara mutfaktaki maharetlerini gösterme imkânı sunuldu.

Yozgat Halk Eğitim Merkezi’nin de katkılarıyla, çorba, ev yemekleri ve tatlı olmak üzere 3 dalda yemek yarışması düzenlendi.

Fuar Alanı’nda düzenlenen yarışmada yapılan değerlendirme sonucunda, çorba dalında mercimek çorbasıyla Yasemin Açıkgöz, ev yemekleri dalında patlıcan musakka ile Esra Yalçın, tatlı dalında ise burma tatlısı ile Azime Arslan birinciliğe lâyık bulundu.

Yarışmada dereceye giren hanımlara ödül olarak, çamaşır makinesi, televizyon ve fırın verildi.

Yozgatlı hanımların mutfaktaki maharetlerini sergileyerek yarıştıkları yarışmayı, Yozgat Valisi Amir Çiçek, Belediye Başkanı Yusuf Başer, İl emniyet Müdürü Ekrem Nalcı ve İl Millî eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız da izledi.

Yarışmanın duyurusu daha iyi yapılmalı

Bundan sonraki festivallerde yarışmanın duyurusunun daha iyi yapılması hâlinde, katılımın daha fazla olacağı; yarışmanın Yozgatlı hanımlar arasında rağbet görmesi sayesinde, Yozgat mutfak kültürünün canlandırılması ve tanıtılmasına önemli ölçüde katkı sağlanabileceği belirtiliyor.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Açılış galasında türkü ziyafeti

Bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilecek olan Uluslar Arası Sürmeli Festivali’nin açılış galası, davetlilere renkli ve keyifli saatler yaşattı. Geleneksel Türk Süsleme Sanatları Karma Sergisi’nin açılışını, Yozgat Belediyesi Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Topluluğu’nun konseri takib etti.

Bu yıl 9-12 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 10’uncu Yozgat Uluslararası Sürmeli Festivali’nin açılış galası, bu gün saat 19.30’da Geleneksel Türk Süsleme Sanatları Karma Sergisi’nin açılışı ile başladı. Hüsn-i hatt, minyatür, ebru ve tezhip dalında eserlerin yer aldığı sergi, ziyaretçiler tarafından beğeniyle karşılandı.

Açılış galası, saat 20.00’de Şefliğini Adnan Şahin’in yaptığı Yozgat Belediyesi Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Topluluğu’nun konseri ile devam etti. Türk Halk Müziği sanatçısı Nazlı Öksüz’ün “misafir sanatçı” olarak katıldığı konserde, birbirinden güzel türküler seslendirildi.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda yapılan açılış galasına Yozgat Valisi Amir Çiçek, Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Vali Yardımcısı Hüseyin Konak, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Yozgat El Sanatları Kataloğu hazırlanıyor

Gazi Üniversitesi’nde görevli akademisyenler, Yozgat Valiliği’nin desteğiyle “Yozgat El Sanatları ve Giyim Kuşam Atlası” hazırlıyor.

Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Aysen Soysaldı, Yrd. Doç. Dr. Tomris Yalçınkaya, Öğretim Görevlisi Dr. Süheyla Kale, Araştırma Görevlileri Dr. Gülten Kurt ve Dr. Emel Erkaplan tarafından hazırlanan “Yozgat El Sanatları ve Giyim Kuşam Atlası” projesi, son aşamasına geldi.

Projeyi hazırlayan akademisyen ekip, Yozgat Valisi Amir Çiçek’i makamında ziyaret ederek, çalışmanın geldiği aşama hakkında bilgi verdi.

Yrd. Doç. Dr. Tomris Yalçınkaya, proje kapsamında ilçeleri ve köyleri dolaştıklarını, “Yozgat El Sanatları ve Giyim Kuşam Atlası” projesinin katalog hazırlama aşamasına geldiğini bildirdi.

Vali Amir Çiçek de, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu projenin hazırlanmasında ve gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Çiçek, “Valilik olarak bu projenin gerçekleşmesi için gereken desteği vermekten mutlu olacağız” dedi.

5 Temmuz 2009 Pazar

Prof. Acun’dan eski belediyelere eleştiri:
İmar çalışması diye Tol Çarşı’yı yok ettiler

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Acun, geçmişte Bazı Belediye Başkanlarının 'İmar faaliyeti yapacağız' diye 'Tol Çarşı'nın yok olmasına sebep olduklarını söyledi. Prof. Acun, Türkiye'de herkes böyle çarşıları “kapalı çarşı”, “bedesten” yapmak istiyor, biz ise taştan sağlam yapılanı sökmüşüz” dedi. Acun, Tol Çarşı'nın daha sonra yapılacak bir proje ile yeniden eski hâline getirilip, şehrin dokusunun korunmasının mümkün olabileceğini de belirtti.

Yozgat'taki tarihi Çapanoğlu Büyük Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak tamir ediliyor.

Yozgat'ın kurucuları arasında gösterilen Çapanoğlu ailesinin fertlerinden Mustafa Bey tarafından 1779'da birinci kısmı, kardeşi Süleyman Bey tarafından da 1794-95 yıllarında ikinci kısmı inşa ettirilen tarihî caminin tamiratı devam ediyor.

Çapanoğlu Camii denetimli olarak tamir ediliyor

Tarihî caminin aslına uygun olarak tamir edilebilmesi için Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Acun başkanlığındaki bir ekip, çalışmaları yakından takip ediyor.

Prof. Acun, yaptığı açıklamada, ekip halinde yapılan çalışmaları incelediklerini, yapılması gerekenler konusunda çalışanları yönlendirip, zaman içerisinde tahrip olmuş bölümlerin aslına uygun olarak yapılması konusunda gerekli uyarıları yaptıklarını söyledi.

Prof. Acun, ''Türk mimarisinin önemli eserlerinden birisi olan tarihî Çapanoğlu Büyük Camisi'nin aslına uygun olarak tamir edilmesi için her ay ekip halinde incelemelerde bulunuyoruz. Gözden kaçan bir şey olup olmadığına tekrar tekrar bakıyoruz'' dedi.

Yozgat eşrafı bu mezarlıkta

Prof. Dr. Hakkı Acun, tarihî caminin bahçesindeki mezarlıkta 300 civarında mezar taşının bulunduğunu, bu mezarlardan yüzde 90'ının Çapanoğlu ailesine, diğerlerinin ise Yozgat'ın ileri gelenlerine ait olduğunu vurgulayarak, “Yozgat'ın kumandanı, müftüsü, hocası, hacısı, meşhur adamları da burada gömülü” dedi.

Caminin tek başına bir yapı değil bir külliye, yani yapılar topluluğu olduğunu belirten Prof. Dr. Acun, şunları söyledi:

Herkes koruyor, biz yok ediyoruz

“Burada sadece cami değil, çifte hamam ve Abdülhamid döneminde ilâve edilmiş bir de saatli çeşme var. Eskiden hanı varmış, sübyan mektebi varmış, medresesi varmış, bunların bazıları zamanla tamamen yok olmuş. Sonradan bu camiye 'vakıf getirilsin' diye döneminde ve daha sonra yaklaşık olarak 300'e yakın dükkân yapılmış. 'Tol Çarşı' dediğimiz çarşı ve saathaneye doğru giden yolun iki tarafında eskiden sarı taşlardan yapılmış dükkânlar varmış. Bu dükkânların çoğu yok edilmiş. 'İmar faaliyeti yapacağız' diye bazı belediye reisleri maalesef bu çarşının yok olmasına sebep olmuş. Türkiye'de herkes böyle çarşıları “kapalı çarşı”, “bedesten” yapmak istiyor, biz ise taştan sağlam yapılanı sökmüşüz.”

Acun, Tol Çarşı'nın da daha sonra yapılacak bir proje ile yeniden eski hâline getirilip, şehrin dokusunun korunmasının mümkün olabileceğini de belirtti.

Hakkı Acun kimdir?

1950 yılında Yozgat’ta doğan Hakkı Acun, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde 1976 yılında lisans, 1977 yılında yüksek lisans, 1983 yılında ise doktora eğitimini tamamladı.

1984’de yardımcı doçent, 1991’de doçent, 1997’de profesör olarak atandı. 1998-2000 yılları arasında Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde dekan yardımcılığı yaptı. Hâlen Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Kitapları

Prof. Hakkı Acun’un, “Anadolu Saat Kuleleri”, “Manisada Türk Devri Yapıları”, Kosova Prizren Fatih Sultan Mehmet Namazgahı Kırık Cami Kazı ve Restorasyon Çalışmaları” ve “Haluk Karamağaralı Armağanı” isimli kitapları bulunuyor.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Sorgun bu akşam “Aşıklar Bayramı” ile coşacak

Sorgun Yazarlar Aşıklar Şairler Kültür ve Araştırma Derneği tarafından düzenlenen Sorgun Aşıklar Bayramı, bu gün saat 20.30’da İlyas Arslan Sinema ve Tiyatro Salonu’nda yapılacak.

Sorgun’lu Aşık Dindarî ve Şair Kasım Kazancıklıoğlu’nun hatırasına düzenlenen geceye Türkiye genelinde derece alan aşıklar katılacak.

Sorgun Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Aşıklar Bayramı’nda Aşık Dindarî ve Şair Kasım Kazancıklıoğlu, ünlü aşıkların ve şairlerin katılacağı bir programla anılacak.

Sorgun Şair ve Yazarlar Derneği Başkanı Durali Doğan’ın verdiği bilgiye göre, Aşıklar Bayramı’na Kars’tan Aşık Burhanî, Aşık Sezginî, Sivas’tan Aşık Gülçınar, Kayseri’den Aşık Çapanoğlu ve Ozan İlyas Türkmen, Sorgun’dan Şah Ozan katılacak.

Durali Doğan, “Aşıkların yanı sıra Alanya’dan Arslan Bayır, Ethem Kaygısız, Ankara’dan Murat Duman, Sorgun’dan Hacı Yiğit, M. Ali İlbaş, Hüseyin Adak, Rıfat Çakır gibi daha ismini sayamadığım şairler de güzel şiirlerinden birer demet sunacaklar” dedi. Doğan, geceye bütün Yozgatlıların davetli olduklarını belirtti.

Âşık Kasım Kazancıklıoğlu, Osman Bölükbaşı ile
Sorgun’da aynı koğuşta kalmış


Sorgun Selâm gazetesi, Âşıklar Bayramı münasebetiyle bazı ilginç ayrıntıları da hatırlattı.

Adlarına “Âşıklar Bayramı” düzenlenen Aşık Dindarî ve Şair Kasım Kazancıklıoğlu’nun Sorgun ilçesinin Alcı Köyü’nde yaşamış olduklarının belirtildiği haberde, Kazancıklıoğlu’nun, Türk siyasetinin renkli simalarından Osman Bölükbaşı ile Sorgun Hapishanesi’nde aynı koğuşta kaldıkları kaydedildi. Gazetenin bu konuda verdiği bilgi şöyle:

“Anadolu Fırtınası lâkablı, Türk siyasetinin renkli simalarından Osman Bölükbaşı 89 yaşında hayata veda etti. Güzel ve etkili hitabetiyle ün yapmış, yaptığı siyasî mitinglerinde en çok kalabalığı toplamış, ancak o çoklukta oy alamayınca bir konuşmasmda dinleyenlere şöyle demişti: “Sapınız çok, ama deneniz yok.”

1913 Kırşehir-Hacıbektaş doğumlu idi. 1946'da DP’ye girdi. 1 yıl sonra ayrılarak Millet Partisini (MP) kurdu. İnönü ve Bayar’a komplo düzenlediği iddiasıyla 1949’da tutuklandı, sonra serbest bırakıldı. 1950’de MP’den Kırşehir Milletvekili seçildi. DP Hükümeti Kırşehir'i ilçe yaptı. DP Hükümetine sert eleştiriler yöneltince 1957’deTBMM’ye hakaretten tutuklandı.

Osman Bölükbaşı ile tanıştığı yıllar

İşte bu 1946-1957 yılları Şair Kasım Kazancıklıoğlu ile tanıştığı yıllardır. Kasım Kazancıklıoğlu, Sorgun’un Alcı köyünde 1903-1976 yılları arasında yaşamıştır. Öğretmen ve büyük bir şairdir. 1946’da kurulan Demokrat Parti’nin İç Anadolu’da kurucuları arasına katıldı. Osman Bölükbaşı ile Anadolu’yu karış karış gezerek hem parti için yatırım yapmış, hem de siyasî şiirler yazmıştır. Kasım Bey, eğitimci ve şair olduğu kadar, sivri dilli ve nüktedan bir kişiliğe sahipti. Kasım Kazancıklıoğlu ile Osman Bölükbaşı’nın kader çizgisi Sorgun Hapishanesi’nde kesişti.

Haviş Hanımın evi belediye binasıdır

Sorgun’un meşhur cezaevinde renkli politikacılardan Osman Bölükbaşı ile Şair Kasım Kazancıklıoğlu da yattı.

Kasım Beyin hapisliği bir 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gününe rastlar. Bayram akşamı Belediye’de ziyafet verilmektedir. Kasım Bey, yattığı koğuştan belediyede (Haviş Hanım’ın evi belediye binasıdır.) yanan lüks lambalarının aydınlığında ziyafeti görür ve kendi mahpusluğunu düşünerek hislenir, kalemi eline alır ve şiir yazar. Nöbetçi jandarmayla gönderir.

Kasım Beyin şiiri

Belediye Reisi Mehmet Akyol şiiri alır, okur, ileri gelen zata okutur. Savcı Salih Demirci de okur. Savcı Bey jandarmaya, “Kasım Beyi buraya getirin. Hastalanmış, Doktor Bey tedavi edecek” diyerek Kasım Beyi getirtir.

Ziyafet, Kasım Beyin de iştirakiyle sabahlara kadar sürer. Kasım Beyin yazdığı şiir şöyleydi:

Sayın Mehmet Akyol Reis-i Belde
Bir el mızrap tutar, öbür el telde
Talihim makûstur kuvvet yok elde

Ne yazık kaderim karadır Akyol
Bu gün kara bağrım yaradır Akyol

Bir zamanlar biz de konar göçerdik
Arkları atlardık, köprü geçerdik
Hapis olmasaydık bol bol içerdik

Ne yazık kaderim karadır Akyol
Bu gün kara bağrım yaradır Akyol

29 Teşrin-i Evvel şenlik sesi var
Herkesin bir günâ, bir hevesi var
Kasım'ım bu günde gam tasası var

Ne yazık kaderim karadır Akyol
Bu gün kara bağrım yaradır Akyol

2 Temmuz 2009 Perşembe

Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’ne
yetenek sınavı ile öğrenci alınacak

Yozgat Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’ne yetenek sınavı ile öğrenci alınacak. 22 Haziran’da başlayan başvuru süresi, 24 Temmuz’a kadar devam edecek. Öğrenci seçimi, 3-7 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Yozgat İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün web sitesinde yer alan duyuruya göre, Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nin “Resim” ve “Müzik” bölümlerine 30’ar öğrenci alınacak.

İlköğretim okullarından 2008-2009 eğitim öğretim yılında mezun olan öğrenciler, mezun olduklarına dair belge ve dilekçe ile, yetenek sınavına girmek için, 24 Temmuz 2009 tarihine kadar okul müdürlüğüne doğrudan veya posta ile başvuruda bulunabilecekler.

Sınava girecek öğrencilerin listesi, 27-31 Temmuz tarihleri arasında okulda ilân edilecek.

Öğrenci seçimi, 3-7 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Değerlendirme sonunda yapılacak sıralamaya göre, belirlenen kontenjan kadar asıl ve yedek listeler 7 Ağustos’ta mesai bitiminde okulda ilân edilecek.

Öğrencilerin kesin kayıtları 10-14 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Kesin kayıtlar sonucunda açık kontenjan bulunması hâlinde, yedek listeden puan sırasına göre açık kontenjan kadar kesin kayıt yaptırmaya hak kazananlar 17 Ağustos’ta ilân edilecek.

Yedek listeden kesin kayıt hakkı kazanan öğrencilerin kayıtları 18-21 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Buna rağmen 21 Ağustos günü mesai saati bitimine kadar açık kontenjan kalırsa, yedek listeden öğrenci kayıtları 24-27 Ağustos tarihleri arasında devam edecek.

Bütün bu kayıtlar sonucunda da açık kontenjan kalır ve yedek listede öğrenci bulunmazsa, 1-11 Eylül tarihleri arasında tekrar sınav yapılarak öğrenci alınacak.

30 Haziran 2009 Salı

Beste Yarışmasında finale kalan 10 eser açıklandı

Sürmeli Festivali kapsamında düzenlenen şarkı yarışmasında finale kalan 10 eser açıklandı.

Yozgat Valiliği’nin Onuncu Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında düzenlediği Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’na gönderilen eserlerden finale kalanlar belli oldu.

Valiliğin açıklamasına göre, finale kalan 10 eser ve eser sahipleri şöyle:

1- Al dudağın benzer güle
(Beste: Gülnihal Kalkan, Güfte: Özgen Bilgisel)

2- Çal güzel çal yine susmasın sazın
(Beste: Osman Ergen, Güfte: Kâni Soylu)

3- Gurbet bizi kul eyledi kendine
(Beste: Hüseyin Soysal, Güfte: Sevinç Atan)

4- Gönlüm ağlamaklı efkârlı bu gün
(Beste: Sıtkı Sahil, Güfte: Hüseyin Balkancı)

5- Gözümün gördüğü o günden beri
(Beste: Nazire Savran, Güfte: Fatoş Koçarslan)

6- Sanma ki hasretle yanan şu gönlüm
(Beste: Ömür Gençel, Güfte: Sami Derintuna)

7- Sensiz bir mevsime yolcuyum şimdi
(Beste: Cavit Ersoy, Güfte: Sevinç Atan)

8- Şırıl Şırıl akar dağ yamacından
(Beste: Suat Yıldırım, Güfte: Ruşen Işın)

9- Şiirler nağmeler şarkılar sustu
(Beste: Hüseyin Erbay, Güfte: Erol Karaokur)

10- Yüreğimde sönmez ateş yakmışsın
(Beste: Nazire Savran, Güfte: Aşkın Tuna)

Yarışmanın finali, festivalin ikinci günü olan 10 Temmuz’da yapılacak.

Yozgat Valiliği hikâye yarışması düzenliyor

Yozgat Valiliği, Yozgatlı şair, hikâye ve roman yazarı Nail Abbas Sayar adına hikâye yarışması düzenledi.

Yozgat Valiliği, “eserlerinde Yozgat’ın tarihî ve kültürel mirasını ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtarak, evrensel kültüre katkı sağladığını” belirttiği şair, hikâye ve roman yazarı Abbas Sayar’ın hatırasına, hikâye yarışması düzenledi. Düzenlenen yarışmayla, “Abbas Sayar’ın eserlerinde ortaya koyduğu insan ve doğa sevgisi, barış ve kardeşlik ideallerini yaşatmak, yaymak ve edebiyatımıza yeni eserler kazandırmak” amaçlanıyor.

Yarışma herkese açık

18 yaşını doldurmuş ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açık olan yarışmaya son katılma tarihi 15 Temmuz 2009.

Seçici Kurul

Yarışmaya katılacak olan eserleri değerlendirecek olan “Seçici Kurul” şu isimlerden oluşuyor:

Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar (Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi)
Prof. Dr. Nihat Baydaş (Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi)
Beşir Ayvazoğlu (Yazar)
Bayram Bilge Tokel (Sanatçı, yazar)
Ali Akbaş (Şair, yazar)
Burhanettin Kapusuzoğlu (Yazar)

Ödüller

“Seçici Kurul”un yapacağı değerlendirme sonucunda; birinciye 3000, ikinciye 2000, üçüncüye de 1000 TL ödül verilecek.

Ödül töreni

Ödüller, Abbas Sayar’ın ölüm yıldönümü olan 12 Ağustos’da, Valilik tarafından düzenlenecek olan Nail Abbas Sayar’ı anma töreninde eser sahiplerine takdim edilecek.

27 Haziran 2009 Cumartesi

Kazankaya Kanyonu su ve dağ sporlarına açılabilir

Bu yıl onuncusu düzenlenen “Kazankaya Kanyonu Kültür ve Turizm Festivali”, bu gün düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Yozgat Valisi Amir Çiçek, Kazankaya Kanyonu’nun su ve dağ sporları gibi etkinliklere açılarak ülke turizmine kazandırılabileceğini söyledi.

Yozgat Valisi Amir Çiçek, festivalin açılış programında yaptığı konuşmada, Yozgat Turizm Konseyi’nin çalışmaları sayesinde, “Kazankaya Kanyonu”nun turizm literatürüne girdiğine dikkat çekti.

Son 2 yıldır Kazankaya Belediyesi ile birlikte bu bölgenin kalkınması, iç ve dış turizme açılması için birçok yatırım yapıldığını ve yapılmaya da devam edeceğini belirten Vali Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:

Birlik olmadan kalkınma olmaz

“Bölgemizin kalkınması ve turizme açılabilmesi için herkese görevler düşmektedir. Herkesin bu görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Birliğin olduğu yerde hareket, üretim ve kalkınma vardır. Birliğin olduğu yerde kötülükler yok olur. Onun için birlik ve beraberliğinizi kaybetmemenizi istiyorum.”

Kazankaya Kanyonu Kültür ve Turizm Festivali’nin açılış programına, mehter takımının konseriyle devam edildi. Programda, halk ozanları İhsan Yavuzer ve Rahim Sağlam’ın atışmaları ilgiyle izlendi.

Su ve dağ sporları için uygun

Daha sonra, Vali Amir Çiçek ve protokol mensupları, kene tehlikesine karşı pantolonlarının paçalarını çoraplarının içine sokarak, hep birlikte Kazankaya Kanyonu’nu gezdiler. Vali Çiçek, yapımı devam eden sosyal tesislerin inşaatında inceleme yaptı. Vali Çiçek, şu açıklamada bulundu:

“Bizler bu eşsiz doğa harikası vadiyi turizme açmak istiyoruz ve gerek yurt içinden gerekse yurt dışından insanlarımızı burayı gelip görmeleri için davet ediyoruz. Su ve dağ sporları başta olmak üzere çok çeşitli etkinliklerin yapılabileceği bu kanyonu görmek için gelenlere Valiliğimiz ve belediyemiz tarafından gerekli ev sahipliği yapılacaktır.”

Kanyon gezisine Vali Amir Çiçek ve eşi Hülya Çiçek’in yanı sıra, İl Jandarma Komutanı Engin Ünalan, Aydıncık Kaymakamı Taner Tengir, Kazankaya Belediye Başkanı Celal Kılıç ve Yozgat merkez’den gelen bazı daire müdürleri katıldı.

26 Mayıs 2009 Salı

Bozok Tiyatro Festivali 2 Haziran’da başlıyor

“Bozok Tiyatro Festivali”nin ikincisi, 2-7 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival kapsamında, Yozgat ve Sorgun’da toplam 7 oyun izleyici ile buluşacak.

Oyunlar ücretsiz

Yozgat Valiliği, Yozgat Belediyesi, Bozok Üniversitesi ve Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen “Bozok Tiyatro Festivali”, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 2 Haziran’da Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Salonu’nda sahnelenecek olan “Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye” isimli oyunuyla başlayacak.

7 Haziran’da sona erecek olan festival kapsamında, Yozgat ve Sorgun’da toplam 7 oyun izleyici ile buluşacak. Oyunlar ücretsiz olarak sahnelenecek. Festival kapsamında sahnelenecek olan oyunlar şunlar:

2 Haziran Salı

İstanbul Şehir Tiyatroları
“Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye”
Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Salonu
Saat: 20.00

3 Haziran Çarşamba

Hayret Tiyatro Grubu
“Tiyatro Sporu”
Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Salonu
Saat: 19.00

4 Haziran Perşembe

İstanbul Şehir Tiyatroları
“Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye”
Sorgun İlyas Arslan Kültür Merkezi
Saat: 20.00

6 Haziran Cumartesi

Tiyatro Sürmeli
“Bir İshaksın Bir Cemil” ve “Hasso”
Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Salonu
Saat: 19.00

Acı Kahve Tiyatro Grubu
“Beyaz”
Sorgun İlyas Arslan Kültür Merkezi
Saat: 19.00

7 Haziran Pazar

Acı Kahve Tiyatro Grubu
“Eşik”
Yozgat İl Kültür Müdürlüğü Salonu
Saat: 19.00

24 Mayıs 2009 Pazar

“Altın Testi” ödülleri sahiplerini buldu
Bundan sonra öğretmenler de yarışacak

Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından orta öğretim okulları arasında düzenlenen “Altın Testi Türk Halk Müziği Ses Yarışması”nda Gökhan Namlı birinci, Büşra Avcı ikinci, Cansu Yıldırım üçüncü oldu.

Yozgat İl Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, “Bu yarışmayı daha önce ilköğretim okulları arasında düzenledik, şimdi orta öğretim öğrencileri arasında yapıldı, önümüzdeki günlerde de öğretmenler arasında düzenleyeceğiz” dedi.

Yimpaş Alışveriş ve Kültür Merkezi Salonu'nda düzenlenen yarışmayı, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, İl Genel Meclisi Başkanı Üzeyir Arslan, Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, daire müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar izledi.

14 ilçeden okullarını temsilen yarışmaya katılan öğrenciler, kendileri yarışırken, öğrencilere de türkü ziyafeti çektiler.

Yarışma sonunda jüri tarafından yapılan değerlendirmede, Akdağmadeni Lisesi Öğrencisi Gökhan Namlı birinci, Yozgat Merkez Atatürk Lisesi'nden Büşra Avcı ikinci ve Sorgun Lisesi'nden Cansu Yıldırım üçüncü oldu. Dereceye giren öğrenciler, birer küçük altın ve kupa ile ödüllendirildiler.

Yarışma sonunda bir konuşma yapan Yozgat Millî Eğitim Müdürü Sebahattin Gamsız, Müdürlük olarak öğrencilerin bu tür sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını sağlamak için yarışmalar düzenlediklerini belirtti. Gamsız, şunları söyledi:

“Öğretmen ve öğrencilerimizin de eğlenmeye hakkı vardır. Bu yarışmayla hem bir sosyal etkinlik düzenledi, hem de çok eğlenceli dakikalar geçirdik. Yarışmaya katılan tüm öğrencilerimizi, jüri üyelerini ve saz ekiplerini kutluyorum. Bu yarışmayı daha önce ilköğretim okulları arasında düzenledik, şimdi orta öğretim öğrencileri arasında yapıldı, önümüzdeki günlerde de öğretmenler arasında düzenleyeceğiz” dedi.

(Kaynak: kenthaber.com)

17 Mayıs 2009 Pazar

Yozgat kağnıları “Anadolu Arabaları Müzesi”nde

Bursa’daki “TOFAŞ Bursa Anadolu Arabaları Müzesi”nde, eskiden Yozgat yöresinde kullanılan kağnılar da sergileniyor.

Türkiye’nin ilk ve tek Anadolu Arabaları Müzesi olan Bursa’daki “TOFAŞ Bursa Anadolu Arabaları Müzesi”nde, Yozgat, Çorum, Bursa, Balıkesir yörelerine ait öküz arabaları; Bursa, Edirne, Eskişehir, Manisa, Konya, İstanbul yörelerine ait at arabaları sergileniyor.

Bursa Umurbey Mahallesi’ndeki eski bir ipek fabrikası TOFAŞ tarafından restore edilerek, 28 Haziran 2002’de müze olarak halkın ziyaretine açılmış. Müze, toplam 17 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor.

Müzenin kuruluşu

Yüksek Mimar A.Naim Arnas, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Bölüm Başkanı Prof. Önder Küçükerman ve Tofaş’ın murahhas azası ve tasarımcı-yönetici Jan Nahum bir araya gelerek, müze konusunda görüş alışverişinde bulunurlar.

1998 yılında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in ve yardımcısı Dr. Engin Yenal’ın kendilerine gösterdiği eski ipek fabrikasının bulunduğu yerde, tasarladıkları müzeyi kurma kararı verirler. Restore edilen eski ipek fabrikası, “Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi” olarak 28 Haziran 2002’de açılır.

Zaman tüneli gibi

Eski ipek fabrikasının ana binası olan müzede 2 bin 600 yıl önceye ait bir tekerlekten, TOFAŞ tarafından üretilen motorlu araçlara kadar araba örneklerinin bulunduğu müzede, adeta bir zaman tüneline giriliyor. Müzede halen 10’u motorlu toplam 44 araba sergileniyor. Müzede, ilk “Murat 124” marka otomobili görmek de mümkün, bir at arabası imlathanesini de…

12 Mayıs 2009 Salı

Üzüm bağlarıyla birlikte, Yozgat’ın hem ekonomisi, hem kültürü canlanacak

Yozgat Valiliği’nin çalışmaları sayesinde, 1970’li yıllardan başlayarak kaderine terkedilen üzüm bağları yeniden canlanıyor. Çalışmalar sonucunda, 3 yılda 262 dekar bağ alanı oluşturuldu. Yozgat’ta bağcılığın geliştirilmesi ile, Yozgat’ın sadece ekonomisi değil, kaybolmaya yüz tutan “bağbozumu kültürü” de canlanacak.

‘Köy ruhu’ kaybedilince, hayatın tadı kalmadı

Yozgat’ın köylerinde, üzüm bağlarının sosyal hayatta özel bir yeri, özel bir neşesi, tarifsiz bir coşkusu vardı. Kimilerine göre, geçen yıllar içerisinde, köylerden ilçelere, ilçelerden şehir merkezine, oradan da başka şehirlere yapılan göçler neticesinde, bağlar sahipsiz ve ilgisiz kaldı. Kimilerine göre ise, bağların kuruyup yok olmasının asıl sebebi, bağ sahiplerinin ‘köy ruhu’nu kaybedip tembelleşmeleri…

Sitemkâr Yozgatlılar, “Millet şehirli olacağım, modern olacağım derken, köyün güzelliklerini unuttu. Hayattan tad alamaz hâle geldi. Ne köylülüğün hakkını verdi, ne de şehirli olabildi” diye iç geçiriyorlar…

Ancak, Anadolu’nun en önemli folklorik unsurlarından birisi olan bağbozumlarının büsbütün yok olmasından endişe edenleri umutlandıracak gelişmeler yaşanıyor.

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden birisi olan Yozgat’ta, yöreye özgü yaş üzüm üretimini artırmak için eski üzüm bağları ıslah ediliyor, yeni üzüm bağları oluşturuluyor.

Bağlar, 1970’lerden itibaren kaderine terk edildi

Yozgat Valisi Amir Çiçek, 1970’li yıllara kadar üretilen sofralık yaş üzümün bölge çiftçisinin önemli geçim kaynaklarından olmasına rağmen, sonraki yıllarda bağların bakımsızlıktan kaderleriyle baş başa kaldığını söylüyor.

1991’den itibaren bağcılığı geliştirmeye yönelik uygulamaya konulan proje kapsamında il genelindeki üzüm bağlarının tesbiti yapılıp, kurtarılabilecek durumda olanların bakımları yapıldı. Sonraki yıllarda da, isteklilere bağ çubuğu dağıtılıp yeni üzüm bağları oluşturuldu.

Yozgat Valiliği’nin kontrolünde sürdürülen çalışmalar, Tarım İl Müdürlüğü tarafından hayata geçiriliyor.

3 yılda 262 dekar bağ alanı oluşturuldu

Bu konuda son açıklama, Yozgat Tarım İl Müdürü Abdullah Ertuğrul’dan geldi. Ertuğrul, bu yıl içerisinde 60 çiftçiye 23 bin 100 adet aşılı bağ çubuğu dağıtarak 105 dekar alanda bağ oluşturduklarını bildirdi. Ertuğrul’un verdiği bilgiye göre, 2006 yılından bu günekadar sürdürülen bağcılığı geliştirme çalışmaları kapsamında, bu yılla birlikte toplam 166 çiftçiye 55 bin 325 bağ çubuğu dağıtılarak, 262 dekar alanda bağ oluşturuldu.

Pekmez ve çalma tesisleri kurulmalı

Yozgat Valisi Amir Çiçek, Yozgat’ta üretilen sofralık yaş üzümün diğer bölgelerdekinden oldukça farklı olduğunun altını çiziyor. Vali Çiçek, Yozgat’ta üretilen yaş üzümlerin kabuk zarının çok ince olması sebebiyle tanelerin içinin net olarak görüldüğüne işaret ediyor. Yozgat üzümlerinin şırasının fazla ve oldukça da tatlı olduğunu belirtiyor. Çiçek, özellikle pekmez ve ‘çalma’ yapılarak piyasaya sürülebilen bu üzüm türünün yeniden canlandırılması için çalışmaların devam ettiğini kaydediyor.

Vali Çiçek, üretilen üzümlerin değerlendirilmesi için pekmez ve çalma üretim tesislerinin kurulması gerektiğini düşünüyor.

Bağların kültürel boyutu ihmal edilmemeli

Yozgat’ın köylerinde, üzüm bağlarının sosyal hayatta özel bir yerinin olduğu belirtilirken, bağbozumlarının Yozgat kültürü açısından taşıdığı önemin gözardı edilmemesi ve o sosyal ortamların yeniden canlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde görev yapan bir Türkçe öğretmeni, eski bağbozumlarını şöyle anlatıyor:

Her bağbozumu bir şenlik, bir şölen gibiydi

“Eylül soğuklarının, akşamüstlerinde kendini hissettirmeye başladığı günlerde, köy halkı at arabalarına, kağnılara, (sonraki yıllarda da traktörlere) atlar, mümkün olduğunca ‘hep beraber’ olmaya özen göstererek, genç kızların ve onlara özenerek kafileye katılan 35-40 yaşındaki hanımların manileri eşliğinde tozlu bağ yollarına dizilirlerdi.

Eşyalar bir ağaç altına indirildikten sonra, sıra yemeği daha iştahla yedirtecek ‘işe koyulma’ bölümüne gelirdi: Herkes eline bir sepet alarak bağ kütüklerine yanaşır, olabildiğince hızlı hareket ederek üzümleri toplamaya başlardı. Bu arada, her şeyden bir oyun ve keyif çıkartmada mâhir olan neşe dolu çocuklar, bir asma kütüğünün dibinde üzüm tanelerini kemiren bir kaplumbağaya rastlayınca, yaptığı hırsızlığın cezasını, onu ters çevirerek verirlerdi… Bu ceza, merhametli bir büyüğün “Etme oğlum; onın da canı var... Allah var yukarıda!” uyarısına kadar devam ederdi…

‘Ağır adamlar’ belli belirsiz, içe dönük tebessümlerle gençlere talimatlar verip hizmet beklerken, nüktedanlar nükteleriyle, muzipler şakalarıyla, günün neşesine neşe katarlardı…

Bağbozumu, köy halkı için bir panayır, bir şenlik, bir şölen anlamı taşıyordu. Her aile, kendi ekonomik durumuna göre, bir kuzu, birkaç tavuk ya da iri bir ‘baba hindi’yi yanlarında götürmeyi ihmal etmezdi. Çünkü bağbozumu aynı zamanda, bağda ağaçlar arasında verilecek ziyafetler dizisi demekti... Bu açık hava ziyafetlerinde aileler birbirlerine ikramda bulunmakta adeta birbirleriyle yarışırlardı…”

7 Mayıs 2009 Perşembe

Valiliğin beste yarışmasına 97 müracaat oldu

Yozgat Valiliği’nin Uluslar Arası Sürmeli Festivali kapsamında düzenlediği Türk Sanat Müziği Beste Yarışmasına bu güne kadar 97 müracaat olduğu öğrenildi. Yarışmanın, festivalin ikinci günü olan 10 Temmuz’da yapılması planlanıyor.

Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet Sargın, İleri gazetesindeki köşesinde, Temmuz ayında yapılması planlanan Uluslar Arası Sürmeli Festivali’nin hazırlıkları hakkında bilgi verdi.

Ahmet Sargın, “Festival hazırlıkları devam ediyor” başlıklı yazısında, festival komitesinin toplanarak, bu yıl onuncusu gerçekleştirilecek olan festivalin hazırlıklarını gözden geçirdiğini kaydetti. Komite toplantısına valilik adına Vali Yardımcısı Hüseyin Konak başkanlık etti. Toplantıya Belediye Başkanlığı’nı temsilen, Başkan yardımcısı Tevfik Bozkurt da katıldı.

Festival yürüyüşü 9 Temmuz’da

Sargın’ın yazısında verdiği bilgiye göre, sonradan bir değişiklik yapılmazsa, festival 9 Temmuz’da festival yürüyüşü ile başlayacak. Protokol konuşmalarının yapılacağı ilk günde, kutlama ve şenliklerin yanı sıra, Millî Piyango çekilişi de yapılacak.

Yurt dışından katılım

Festivale yurtdışından Azerbaycan, Kırım Tatar Türkleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden heyetler de katılarak gösteriler sunacaklar.

Beste yarışmasına 97 müracaat

Festival etkinlikleri kapsamında düzenlenen Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’nın, festivalin ikinci günü gerçekleştirilmesi planlanıyor. Yarışmaya bu güne kadar 97 müracaat olduğu belirtiliyor.

TRT’ye canlı yayın talebi

Sargın’ın verdiği bilgiye göre, bu yıl ki festival etkinliklerinin tamamının Cumhuriyet Meydanı’nda yapılması düşünülüyor. TRT’nin festivali canlı olarak yayınlaması için talepte bulunulacak.

Nida Tüfekçi Altın Bağlama Sanat Ödülleri

Festivalin üçüncü günü ise, “Nida Tüfekçi Altın Bağlama Sanat Ödülleri”nin sahiplerini bulması planlanıyor. Yarışmanın jürisinde yer almak üzere, Arif Sağ, Ümit Topçam, Soner Özbilen gibi tanınmış sanatçılara davet götürülecek. Ayrıca, bu jüri üyelerinin bir de konser vermesi için çalışma yapılıyor.

Sportif gösteriler, halk oyunları, yarışmalar, sergiler

Bu yılki festivalde, Avcılar Kulübü ile Gençlik ve Spor Müdürlüğü de bazı etkinlikler düzenleyecek. İlçeler arası halk oyunları yarışması, resim ve fotoğraf sergisi, ebru sergisi, voleybol, atletizm, satranç turnuvaları final yarışmaları da planlanan programlar arasında yer alıyor.

Festival etkinliklerine ilâveler yapılabileceği belirtiliyor.

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Sürmeli Festivali’nden de vazgeçilecek mi?

(Grafik: Yozgat Muhabir)

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlarına “Lüzumsuz festivallere harcadığınız parayı hizmete dönüştürün” tavsiyesi, Yozgat’ta gözlerin belediyeye çevrilmesine sebep oldu. Şimdi, bu yılki hazırlıkları büyük ölçüde tamamlanan Sürmeli Festivali’nin gelecek yıl da düzenlenip düzenlenmeyeceği merak ediliyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin ilçe belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, başkanlara, “Öncelikle üzerimizde milletimizin emanetinin olduğunu, tüyü bitmedik yetimlerin emanetinin sizin omuzlarınızda olduğunu asla unutmayınız” diye seslendi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

O parayı belediye hizmetlerinde kullanın

“Milletimizin her biri bir defa şunu bekliyor; tüyü bitmemiş yetimin bir kuruşunu büyük bir hassasiyet içinde değerlendirmeliyiz. Tek kuruşu bile israf etmeden yerinde harcamamız son derece büyük önem arz ediyor. Arkadaşlar, şu lüzumsuz, gereksiz, yok festivaller, yok şölenler, yok bilmem neler filan, bunlardan artık kesinlikle vazgeçmeliyiz, vazgeçmelisiniz. Oralara yapılacak harcamaları, gelin o bölgede fukaraya, garip gurebaya veya hizmete dönüştürelim. O çok daha hayırlı olacaktır. Bunun üzerinde lütfen ısrarla duralım.”

İsraf mı tanıtım mı?

Başbakan Erdoğan’ın belediye başkanlarına yaptığı bu tavsiye, geleneksel olarak düzenlenen Sürmeli Festivali sebebiyle, Yozgat’ta gözlerin belediyeye ve organizasyona büyük ölçüde katkı sağlayan Yozgat Valiliği’ne çevrilmesine sebep oldu.

Yozgat Belediyesi ve Yozgat Valiliği’nin yanı sıra, ilçe belediyeleri ve sivil toplum kuruluşları, Sürmeli Festivali’nin Yozgat’ın tanıtımına katkı sağladığını düşünüyor.

Şimdi, bu yılki hazırlıkları büyük ölçüde tamamlanan Sürmeli Festivali’nin gelecek yıl da düzenlenip düzenlenmeyeceği merak ediliyor.

Sinema Oyuncusu ve Yönetmen Şavata:
Sinemaya geçişim Kenan Yılmaz sayesinde oldu

Son filmi “Saddam’ın Askerleri” 1 Mayıs’ta gösterime giren sinema oyuncusu ve yönetmen Gani Rüzgar Şavata, tiyatrodan sinemaya geçişinin eski Yozgatspor Başkanı Kenan Yılmaz sayesinde olduğunu söyledi.

Şavata, hikâyesi Yozgat’ta geçen 2 film senaryosunun hazır olduğunu ancak bu senaryoları hayata geçiremediklerini kaydetti.

Sinema oyuncusu ve yönetmen Gani Rüzgar Şavata, Cemal Reşit Rey Stüdyoları’nda Yozgat Muhabir’e sinema dünyasına geçişi hakkında açıklamalarda bulundu.

Oyunumu izledi, teklifte bulundu

Şavata’nın anlattığına göre, 90’lı yıllarda Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda sahneledikleri Bosna katliamının anlatıldığı tiyatro oyununun izleyenler arasında, eski Yozgatspor Başkanlarından Kenan Yılmaz da vardı. Gözleri dolarak izlediği oyundan çok etkilenen Yılmaz, oyundan sonra Şavata’nın yanına giderek kendisini tebrik eder ve kendisine film teklifinde bulunur. Bu teklifle birlikte, Şavata’nın hayatı değişir. Şavata, teklifi cazip bulur. 40 kişilik tiyatro ekibi Malatya’ya döner ama Şavata İstanbul’da kalır. Kenan Yılmaz tarafından İstanbul’da misafir edilen Gani Rüzgar Şavata’nın Malatya Şehir Tiyatroları oyunculuğundan sinema dünyasına geçişi de başlamış olur.

Prodüktörlüğünü Kenan Yılmaz’ın üstlendiği “Dönüş”, “Kardakiler” ve “Beyaz Cehennem” filmleri çekilir.

Yozgat filmi çekmek istiyorum

Şavata, Yozgat Muhabir’e yaptığı açıklamada, sinemaya geçmesine vesile olan, şimdi Karagümrük Spor Kulübü Başkanı olduğunu belirttiği eski Yimpaş Yozgatspor Başkanı Kenan Yılmaz’a ve Yozgatlılara müteşekkir olduğunu ifade etti. Şavata, şöyle konuştu:

“İnsallah nasib olur da Yozgat’ta da güzel bir sinema filmine imza atarız. Sayın Kenan Yılmaz da her defasında bunu dile getirmiştir. Hatta beraber Yozgat’la ilgili bir senaryo çalışmamız da oldu. İnşallah gerçekleşir. Şu an gösterimde olan Saddam’ın Askerleri, inanıyorum Yozgat’ta da halkımla buluşacaktır. Bütün Yozgatlı hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

2 senaryo hazır

Gani Rüzgar Şavata, hikâyesi Yozgat’ta geçen 2 film senaryosunun hazır olduğunu ancak bu senaryoları hayata geçiremediklerini söyledi. Şavata, “Topal Osman” ve “Serçe Kuşları” isimli bu 2 filmin hikâyelerini de özetledi.

“Topal Osman” filmi, Doğu illerinin birinde askerlik yaparken mayına basıp bir bacağını kaybeden ve ailesiyle birlikte Yozgat’a yerleşen bir adamın hikâyesini anlatıyor…

“Serçe Kuşlar” filminde ise, terörden dolayı Yozgat’a göç eden bir müezzin’in hayat hikâyesi anlatılıyor. Senaryoya göre, Bir müezzin’in kızına Siverek’teki bir hastanede yanlışlıkla AİDS mikrobu taşıyan kan verilir ve kız AİDS hastalığına yakalanır. Kızın bu hastalığı konu komşu tarafından duyulunca, dedikodular başlar. Çevrede kıza ve ailesine yanlış gözle bakılması üzerine, müezzin göç ederek Yozgat’a yerleşir. Müezzinle birlikte kızı da Yozgat’ta yeni bir başlangıç, yeni bir hayat aramaktadır...

30 Nisan 2009 Perşembe

Şehitlere saygı: Konser iptal edildi

Yozgat Polis Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim gören polis adayları için düzenlenen “Moral Gecesi”, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde mayın patlaması sonucu 9 askerin şehit olması sebebiyle iptal edildi.

Okul Müdürü Hüseyin Pekdemir, yaptığı yazılı açıklamada, polis adaylarına moral amaçlı organize ettikleri ve Yozgat Belediyesi Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Korosu’nun da konser vereceği geceyi iptal ettiklerini bildirdi.

Pekdemir, gecenin iptal edilme kararını, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde mayın patlaması sonucu askerlerin şehit olması sebebiyle aldıklarını belirtti. Pekdemir, şehit oan askerlerin yakınlarına başsağlığı diledi.

Teröristlerin mayınlı saldırısında, Yozgatlı Piyade Uzman Çavuş Salih Akyürek de şehit olmuştu.

(Kaynak: Yozgat gazetesi)